CHP Hataya Milletvekili Suzan Şahin, TBMM’de yaptığı gündem dışı konuşmada geçtiğimiz hafta Hatay’da çıkan yangınlarda 300 hektar alanın yandığını belirterek “Yangının çıkma nedeni ne olursa olsun devlet ormanları korumakla görevlidir. Ayrıca 500’den fazla aileyi etkileyen bu durum karşısında bölge afet bölgesi ilan edilmelidir.Ayrıca Bu felaket bir terör eylemi ise bu da hükümetin Hatay gibi kritik önemdeki bir şehirdeki zaafına işarettir. dedi.
CHP Hatay Milletvekili Suzan Şahin, TBMM’de genel kurulunda gündem dışı söz alarak Hatay’da çıkan yangınlarla ilgili konuştu. Hatay Büyükşehir Belediyesinin 610 personel 94 aracı, Orman Genel Müdürlüğü’nün 800 personeli ile valilik, kaymakamlıklar, AFAD, emniyet güçleri ile çevre illerden gelen destekle 362 iş makinesi ve toplam bin 766 personelle yangın 3 günde kontrol altına alındığını belirtti. Toplam 300 hektarlık ormanlık alanın yandığını, 60’a yakın ev ve işyerinin hasar gördüğünü belirten Şahin şunları söyledi:
“Yangın sonrası kamuoyunu meşgul eden 3 iddia gündeme gelmiştir:
Birincisi Türkiye’de toplam 766 alanda maden arama ihalesi yapılacağı, bu sahalardan 9 tanesinin de Hatay’da yer almasından kaynaklı, madenlere yol vermek için bir sabotaj olduğu iddiası idi. İkincisi bu yangınların bölücü hain terör örgütü tarafından çıkarıldığı iddiası olurken, üçüncü iddia trafo patlaması oldu.
Eğer yangınlar trafo patlaması kaynaklı ise; TEİAŞ’ın yıllardır Hatay’a yatırım yapmaması sonucu, bakım onarımı yapılmayan trafo, elektrik direkleri, elektrik telleri ile aylardır elektrik kesintilerine maruz kalan Hatay halkının hiç de şaşırmayacağı bir durumdur.
Rant uğruna Hatay’da 75 bin dönümlük alanda maden arama sahası açmak, ormanlarımızın, dağlarımızın tahrip edilmesine ve doğanın dengesinin değişmesine neden olacağı, beraberinde felaketler getireceği Hatay halkını ne kadar tedirgin ediyorsa, aynı şekilde bunun bir terör eylemi olasılığı ile gündeme gelen hükümetin terör karşısındaki zaafı da aynı şekilde endişelere neden olmuştur.
Şimdiden tüm iyi niyetimizle uyarıyoruz; eğer Hatay’da yanan orman alanları ağaçlandırılmak yerine, maden sahası olarak işletmeye veya imara açılırsa, buna karar verenlerin vatandaşlarımızın gözümüzde ormanı yakan hainlerden hiçbir farkı olmayacaktır.
Bu felaket bir terör eylemi ise bu da hükümetin Hatay gibi kritik önemdeki bir şehirdeki zaafına işarettir.
Orta Doğunun terör bataklığına komşu olması, yoğun ormanlık alanlara sahip olması gibi nedenlerden ötürü Hatay’da bir Orman Bölge Müdürlüğü kurularak, 12 ay boyunca bölgeye hakim personelin istihdam edilmesi elzemdir. AKP hükümeti Hatay’ın bu hassas konumunu göz ardı etmemelidir.Unutulmamalıdır ki; Anayasanın 169. Maddesi ve 6831 sayılı Orman Kanunu’na göre ormanların korunması devletin güvencesi altındadır.
Zarar gören ev, iş yeri sonrası birçok vatandaş şu an evsizdir, işsizdir
Zarar gören ev, iş yeri sonrası birçok vatandaş şu an evsizdir, işsizdir. Üzerlerinde sadece kıyafetleri kalmıştır. 500’den fazla aileyi etkileyen bu durum karşısında AKP hükümeti bölgeyi afet bölgesi ilan ederek vatandaşa destekte olmalı, maddi zararı karşılamalı ve Anayasal yükümlüğünü yerine getirmelidir.
ülkemiz ormanlarının %57’sinin yangın riski yüksek alanlarda olduğu unutulmamalıdır.
Orman Genel Müdürlüğü’nün verdiği son 2 yılın istatistiklerine göre, çıkan 4 bin 700 yangında 17 bin 824 hektar yani 24 bin 250 futbol sahası büyüklüğünde orman alanı kül olmuştur. Bu yangınların %98’i insan eliyle, tarım ve hayvancılık başta olmak üzere, ekonomik nedenlerle kasıtlı olarak çıkarılan yangınlardan oluşuyor. Ülkemiz yüzölçümünün %27,2’sini oluşturan ve toplam alanı 21 milyon hektar olan ormanlarımızın öncelikle korunması büyük önem taşımaktadır. Zira ülkemiz ormanlarının %57’sinin yangın riski yüksek alanlarda olduğu unutulmamalıdır.
yoğun orman örtüsüne ev sahipliği yapan Hatay’da maalesef bir Orman Bölge Müdürlüğü yoktur
Anayasamız ve kanunlarımız orman yangınlarının önlenmesi, söndürülmesi ve koruma görevini Orman Genel Müdürlüğü’ne vermektedir. Ancak Amanos Dağlarının yoğun orman örtüsüne ev sahipliği yapan Hatay’da maalesef bir Orman Bölge Müdürlüğü yoktur. Çevre illerdeki bölge müdürlükleri eliyle yangın müdahaleleri yapılmaktadır.
Orman yangınlarında araçlar 3 saat uzaklıktaki Kahramanmaraş bölge müdürlüğünden gelmektedir. Geciken müdahaleler, orman yangın yollarının yetersiz oluşu, ormanlık alana belediyelerin itfaiye ekiplerinin girememesi ve sık bitki örtüsünden kaynaklı yangın söndürme uçaklarının gereksinimi hasarların boyutunu artırmaktadır.
Daha geçen ay 3500 hektar orman Samandağ ve Antakya’daki yangınlarda yok oldu. Her fırsatta bölgemizde bir orman bölge müdürlüğü kurulmasını muhalefet, iktidar tüm vekiller. AKP hükümetine duyurmak için çabalıyoruz. Ama nafile!
Neden aylardır uçak ihalesi yapılamıyor?
AKP’nin ‘bozuk’ diyerek ancak daha sonra hiçbir sorununun olmadığı ortaya çıkan Türk Hava Kurumu yangın söndürme uçaklarını ihale dışı bırakması ile yaz aylarında orman yangınlarıyla mücadele için halen uçak tedarik edememiş olması gecikmelere neden olmaktadır. Kanal İstanbul gibi rant projelerine bulunan bütçe, çocuklarımıza en büyük mirasımız olan ormanlarımız için neden bulunamıyor? Neden aylardır uçak ihalesi yapılamıyor? Nerede bu uçaklar?